Bugün dünyanin dört bir yaninda gücünü ve kuvvetini Allah'a imandan alan adanmislar tarafindan muhtesem bir destan yaziliyor. Bu destana malzeme olan kahramanlarin en büyük sermayeleri de sinelerinde tasidiklari sevgi, muhabbet ve samimiyetleridir.
Rabbin rizasina adamis bu kahramanlarin kendilerine ait bir hayatlari, dünyaya ait bir sevdalari yoktur. Otururken Allah derler, kalkarken Allah derler; hep Allah'i heceler hep Onunla gecelerler. Gözlerine yabanci bir hayalin girmesine asla müsaade etmezler.
Bu destan, dünyayi degistirmeye gelmis bir insan olan Hz. Muhammed'in (sallallahu aleyhi ve selem) pesinden kosanlarin destanidir. Bu, örnegi kendinden bir harekettir. Kimseye alet olmayan, diyet ödeme mecburiyetinde kalmayan ve asla baskalari tarafindan figüre edilemeyecek 'Millete mal olmusluk yeter' diyenlerin ve hayatlarinin sonuna kadar bu sadelikte ve durulukta yasayanlarin destanidir.
Efendimiz (sallallahu aleyhi ve selem) bir hadis-i seriflerinde söyle buyurmustur: Islam garip olarak basladi (gariplerle temsil edildi), günü gelince yine gurbete avdet edecektir. Herkesin bozgunculuk yaptigi dönemde imar ve islah hamlelerini sürdüren gariplere müjdeler olsun! (Ahmed ibn Hanbel, el-Müsned 2/177,222; Ibn Ebi Seybe, el-Musannef 7/83)
Garipler, bu yolun çok uzun ve tehlikelerle dolu oldugunun farkindadirlar. Bu yolu her kisinin degil ancak 'er kisinin' yürüyebilecegini bilirler. Talip olduklari seyin çok büyük oldugunu, dolayisiyla da bedelinin de büyük olacagini ta isin basinda kabul etmislerdir. Bu ugurda gerektiginde mallarin, canlarin verilmesi gerektigini çok iyi kavramislardir. Bu yola girenlerin önüne her gün bin bir tuzak kurulacagini; yolunun sürgünlerden, hapishanelerden ve sehadetlerden geçtigini çok iyi bilirler.
Dolayisiyla bu yola girenler, Efendimiz'in (sallallahu aleyhi ve selem) müjdesine nail olmanin yolunun miskince yatmakla degil; her türlü imkânin, cehd ve gayretin sarf edilerek baharin zorlanmasina bagli oldugunu idrak eden talihlilerdir.
Dünyadaki bütün problemler, problemli insanlar tarafindan üretilmektedir. Dolayisiyla problemsiz bir dünyayi da ancak problemlerini çözmüs insanlar kuracaktir. Onlarin duygu ve düsüncelerinde kendilerini rahata-rehavete salma, bencillik girdabinda bogulma ve kendine ait bir dünyanin kavgasini verme söz konusu degildir.
"Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse bilsin ki Allah öyle bir kavim getirecektir ki Allah onlari sever, onlarda Allah'i severler; müminlere karsi alçak gönüllü, kâfirlere karsi vakarlidirlar; Allah yolunda cihad ederler ve hiç kimsenin kinamasindan korkmazlar. Iste bu Allah'in diledigine verdigi bir lütuftur. Allah'in lütfu genistir; O her seyi bilir. (Maide suresi, 54 / Kur'an Yolu meali)
Her devirde bu isi omuzlayacak olan gariplerin en mümeyyiz vasiflari Allah tarafindan sevilmeleri, Allah'i delice sevmeleri, Müminlere karsi tevazu kanatlari yerde, kâfirlere karsi vakarli olmalari ve hiç kimsenin kinamasina takilmadan yollarina devam etmeleridir.
Iyilerin kötü, kötülerin de iyi olarak gösterildigi, bütün deger hükümlerinin alt-üst edildigi talihsiz bir dönemde yasiyoruz. Tehcirlerin, tehditlerin, hapishane hücrelerinin, sürgünlerin ve sehadetlerin kol gezdigi günümüzde bunca sikinti, dert, çile ve izdiraba ragmen yanginlari sinesinde söndüren ve kirilan faylari Muhammedî (sallallahu aleyhi ve selem) soluklariyla tamir ederek yeni bir garipler destani yazan günümüzün adanmislari arasinda yer alabilmeyi Rabbimizin engin rahmetinden diliyor ve dileniyoruz.
Ibrahim Kuzi