Klasik Islam ilimlerden biri olan tasavvufun, insan tutum ve davranislari üzerine calismasiyla da dikkat ceken bir dini disiplin olarak, günümüz psikolojisinde ele alinan mevzulardan biri olan kisilik ve benlik gelisimi konusuna katki sunabilecek bir potansiyele sahip oldugunu söylemek mümkündür. Cünkü tasavvuf, ruhun manevi kabiliyetlerinin insan benine yerlesmesi ve böylece manevi kisilik ve benlik gelisimini amaclayan ilm bir disiplindir. Bu nedenle Sf gelenegin ortaya koydugu tecrüb bilgi ve uygulamalar insanin mahiyetini kesfetme konusunda gecmiste
oldugu gibi günümüzde de bireysel ve toplumsal planda katki sunmaya calismaktadir. Resmi olarak yasaklanmasina ragmen tarikatlarin günümüz Türkiyesinde ve hatta dünyada hala islevsel olmasi bu fikrimizi destekler mahiyettedir. Ayrica Islam dinini kabul eden mühtedilerin bir kisminin da tasavvuf ilmi ve gelenegi üzerinden din degistirdiklerini hesaba katarsak Sf gelenegin etkisi daha iyi anlasilacaktir. Bununla birlikte, psikolojik sikinti ve travma yasayan
bireylerin Sf söylem ve uygulamalardan etkilenerek ruhsal sagliklarini kazanmalari da önemli bir göstergedir. Dini ve manevi egilimlere ilgi duyan psikologlarin ve psikiyatrlarin Sf gelenekten istifade ederek hastalarina sifa dagitmalari durumu daha da önemli hale getirmektedir.