Siliniyor, siliniyor. Her sey siliniyor. Siyah, simsiyah karanliga batiyorum. Her yer siyah, yalnizca bu karanligin merkezinde iki siyah billur hic kaybolmuyor. Bitiyorum, arkaya dogru düsüyorum. Icimden, evet kendi vücudumun icinden tipki bana benzer sanki baska bir hayalet, benim hayaletim kalkiyor, ben düsüyorum, o kalkiyor. Agir, müthis, kaldiramayacagim kadar agir bir uyku... Ben düsüyorum. Fakat tipki bana benzer birisi degil, benim aynim, aynadaki hayalim kadar aynim, kalkiyor gibi görüyordum. Uykum var... Türkce yayimlanmis ilk dört basi mamur polisiye roman olarak tanimlanan Karanlik Konakta Ne Var Türk polisiye edebiyatinin roman formatindaki ilk ciddi örnegidir. Ayni zamanda bu ilk gercek polisiye romanimiz fantastik polisiye ya da korku polisiyesinin de ilk örnegini olusturan özgün bir eserdir. Oglak Yayinlari, M. kilin Karanlik Konakta Ne Var romanini Klasik Maceraperestler dizisinde yayimlamaktan gurur duyar.