Cok boyutlu bir ana dosyadir Küresel Sorunlar. Uluslararasi Mali Krizden tutun Küresel Isinmaya... Nükleer Silahlarin Yayilmasindan Ozon Deligine... Küresel Yoksulluktan Küresel Salgin Hastaliklara... Insan Haklarindan Irk Ayrimina kadar uzanir da uzanir.
Hepsi ayni derecede hayatdir insan soyu ve yeryüzü icin. Öncelik siralamasinda tümünün - aralarinda bir ayrim yapilmaksizin ayni öncelige sahip olmalari gerekir. Sosyal ve ekolojik yönden, bu Gezegenin üzerinde yasayan en akilli canli türünün, diger canlilar ile birlikte gelecekte de varolabilmesi icin eninde sonunda bir küresel uzlasma saglayarak er veya gec kacinilmaz bir bicimde bu sorunlarin üstesinden gelecegine inanlardanim. Demokrasilerdeki dönemsel iktidar degisikliklerinin de, Küresel Sorunlarin cözümü icin gerekli küresel yapilanmalarin gerceklesmesini güclestirdigi ortadadir.
Kafa yorulmasi gereken konu, Küresel Cözümleri hedefleyen ciddi bir yapilanmanin nasil gerceklestirilebilecegidir. Birlesmis Milletlerin, Dünya Bankasinin, IMFnin küresel sorunlarin cözümü icin yetkileri de niyetleri de yoktur. Üstelik, islevsel anlamda belirli basat güclere bagimli olduklari icin, bu konularda en fazla yardima ihtiyac duyulan bölgelerde inandiriciliklari ve bugüne kadar pratikte saglamis olduklari güven duygusu da tartismalidir. Ortak bir bilinc ve bu ortak bilincten hareketle, Yerkürenin tüm halklarinin üzerinde fikir birligine varabilecekleri bir Küresel Anayasa üzerinde uzlasilmasi, belki cözüm yolu arayislarinda saglam ve en tutarli bir ilk adim olabilir.