Korktugumuz sey, bilinmeyen degildir aslinda, Zihin, bildikleriyle bilinmeyeni algilayamaz, Cünkü zihin bildigi seylerden baska birsey degildir...
Krishnamurti böyle diyor... Elinizdeki kitap Yaradilis ile baslarken gecmisin anilarinin aslinda gelecegin öngörüleri olabilecegini düsündürüyor, yanisira da Mezopotamya, Meksika ve Nil Vadisini arastiriyor ve inanclarimizi sorguluyor. Sonra kötülügün dogasini izlerken, sorumlunun Seytan mi yoksa insan mi oldugu anlatiliyor. Karanligin Isigi Sosyalizmi ruhsallik ve teosofik düsünce ile karsilistirirken, bilgi irmaginin ölüme, ölüm ötesine ve yeniden dogusa yönelerek Parapsikoloji evrenine derin ve ayrintili bir yolculuk yapiyor, günümüzde solmaya baslamis olan bu konunun temelleri ve en önemli isimleri gözden geciriliyor. Madame Blavatsky, Ouspensky, Gurdjieff, Steiner, Shirley MacLaine, Ramtha ve Carl Sagan okuyucunun karsilasacagi essiz ve sasirtici isimler. Dünyada evrene bakarken ister istemez dünya disi varolusu tasarliyor, UFOlari izliyor ve Biz Dünyada Dogmadik... diyoruz...
W. Cantwell Smith 1962de yazdigi Inancin Degisim Anlami adli yapitinda; Inanclarimizi korumak icin, cok acil bir yardima ihtiyacimiz vardir, aksi halde mahvolacak ve yasamimizin temel ruhsal enerji kaynagi olan dinsel inanclarimizi yitirecegiz ve Tanri o zaman bu aptalligimiz icin bize yardim etmeyecek... diyordu. Su anda baktigimiz pencereden kendimizi ve gecmisimizi gözlemlemeye devam ettigimiz takdirde, belki de insanligin sonuna tanik oldugumuzu söyleyebiliriz... Neyse, fazla söze gerek yok, okuyun, sanirim yeterli olabilir ve siz de farkli düsünebilir ve özgürlüge ulasabilirsiniz, neyin özgürlügü mü Ruhunuzun inanclarinizin ve düsüncelerinizin...