Biz gencken bu kitabi tekrar tekrar okuduk. Basucu kitabimiz yaptik. Ernesto Sabotonun Tüneli, Italo Calvinonun Görünmez Kentleri neyse, Dogu Öyküleri de oydu bizim icin. Bir sölen. Düzyazi sevmeyen dostlarimiz bile önünde secdeye dururlardi bu kitabin. Yourcenar, efsanevi isim. Bu kitap, efsanevi bir kitap.Nef divanini Bulak baskisiyla karsilastiran ve siir deyince, aciyorum eskileri okuyorum diyen en yakin arkadasim, adini vermeyeyim, Dogu Öyküleri deyince sadece mutluluktan havalara ucardi.Tabii, cevirmenin payi büyüktü bu durumda. Hür Yumer, okuyup okuyabilecegimiz en güzel cevirilerden birini hediye etmisti Türkceye. Herhangi bir okur, mesela, Wang-Fo Nasil Kurtuldu baslikli ilk öyküyü okudugunda, hakikaten selamlayacaktir edebiyatin gücünü. Güzelin niye güzel oldugunu aciklamakta zorlaniriz genelde. Ben de anlatamazdim eskiden bu kitabin niye güzel oldugunu. Simdi biliyorum Yaraticiligin, yeni bir sey yapmanin yani poiesisin en has örnegi bu. Uzun müddet de asilabilecek türden degil. Güzel, bu. Tam da bu. Basdöndürücü.