Aksamki eglencemiz öncekilere benzemedi. Edilecek sohbet, okunacak müsvedde olmadigi icin yemekten önce cok güzel bir koncerto dinleyerek kulaklarimizin pasim giderdik. Yemekten sonra ise hep edebiyatla, felsefe ile ilgili sohbetler yaptik. Fakat, köprü kapanmadan biraderin evine gitmek zorunda oldugumu söyledigimde, Refet yine ayaga kalkarak bana arkadaslik edecegini söyledi. Gerek olmadigini israrla söylememe karsin mümkünü yok kabul ettiremedim. Hanimlar ile her zamankinden daha dostca, daha samimi bir vedalasmadan sonra Refetle birlikte geri döndük. Gerci köprü acik oldugu icin gecenin bir vakti sandal külfetine ve tehlikesine katlanmadan, köprüyü yürüyerek gectikse de Istanbul tarafinda kagit fener alma zorunlulugundan kurtulamadik.