Ask kelimesini ilk duydugunda kücük bir cocuktu sadece. Onun icin bir kitabin herhangi bir bölümünde gecen siradan bir kelimeden farksizdi. Okudu ve gecti.
Sonralari birkac defa kapisini caldilar bu kelimeyi allayip pullayip güzelligine sunanlar. O yine hic orali olmadi. Dinledi ve gecti.
Gönlüne ilk misra düstügünde ise koca bir kiz olmustu artik. Aski hem okuyup hem de can kulagiyla dinlemesini bilen.
Ask, bir siire dönüstügünde ise artik bir kalbe dokunmanin bir kalpte tutunmaktan daha önemli oldugunu anlatmak icin cikti yola.
Ask, sevgilinin dudaklarinda gizli kalsa da; kendine duydugu saygi kücük bir kiz cocugunun bakislarinda mana bulacakti.