Tasavvufun Islam ilimler, sosyal ilimler ve müspet ilimlerle irtibatinin yaninda güzel sanatlarla, bir baska ifade ile musiki, mimari, hüsn-i hat, tezhib, bilhassa edebiyat ve siirle cok siki bir irtibatinin oldugu malumdur. Bundan dolayidir ki ilk dönemlerde her türlü sanat endisesinden uzak olan tasavvuf edebiyati ve siiri, H. VI M. 12. asirdan itibaren mecaz, kinaye, tesbih ve istiare gibi edeb sanatlarla süslü tasavvuf remz, istilah ve mazmunlari tasiyan sanat eserleri haline dönüsmeye baslamistir.
Tasavvuf Edebiyati Terimleri Sözlügü adini verdigimiz bu eser, agirlikli olarak söz konusu mecaz, kinaye, tesbih ve istiare gibi edeb sanatlarla süslü tasavvuf remz, istilah ve mazmunlari icermektedir. Calismamiz, ülkemizde bu alanda yapilmis ilk sözlük olma özelligini tasimakla birlikte büyük bir boslugu dolduracagi kanaatindeyiz. Eser, tasavvuf edebiyati alaninda arastirma yapanlar icin bir basvuru kaynagi oldugu kadar ayni zamanda tasavvuf tarihi ve felsefesi, dvan edebiyati, halk edebiyati ve bunlara yakin sahalarda arastirma yapanlar icin de bir kaynak olacagi ümidini tasimaktayiz.