Hayatimiz boyunca, Bu yaptigin hic adil degil, Ali kötü bir insandir gibi sayisiz ahlaki yargilarda bulunuruz. Peki iyi ve kötüyü belirleyen temel sey nedir Bir seyi iyi yahut kötü yapan hangi ölcüttür ve bu ölcütü koyan kimdir Akil mi, Tanri mi, tabiat mi, duygular mi Bu sorular, insanligin varolusundan beri vardi ve varolmaya hep devam edecek. Peki, filozoflar bu sorular hakkinda ne demislerdir Elinizdeki kitap, ilkcag ve ortacagin zirve düsünürleri Aristoteles ve Farabnin, ahlakin kaynagi problemine verdikleri cevabi konu edinmekte ve tartismaktadir.
Ilkcag Yunan filozoflarindan Aristoteles ö. 322 MÖ, ahlakin kaynagi problemine akil ekseninde bir cevap ortaya koymustur. Aristotelesin ahlak eserlerinden haberdar olan ve onun düsüncesini benimsemekle beraber onu gelistiren Farab ö. 950 ise, akil ve ilahi vahyi mezceden bir cözüm gelistirmistir. Her iki filozofun da ahlakin kaynagi problemine dair cevaplarini mukayeseli olarak ele almayi amaclayan bu calismada, teorik akil, pratik akil, siyasi ve dini otorite ücgeninden olusan bir cerceve cizilmistir. Buna göre, genel ahlaki ilke ve önermelerin kaynagi olarak teorik akil ile teorik akil kaynakli ilkeleri tekil önermelere dönüstüren kaynak olarak pratik akil ele alinmistir. Teorik ve pratik yetkinligi elde edemeyen bireyler icin ise ahlakin kaynagi olarak siyasi ve dini otoritenin islevine dikkat cekilmistir.