Bu hikayeleri bana yazdiran sadece efsunlu bahar havasi degildir sanirim. Kime sorsaniz ask hakkinda söyleyecek az cok bir seyi vardir. Kis ya da yaz, bahar ya da sonbahar, fark etmez. Kimi karsidir ona kimi de tarafinda yer alir. Genelde tarifler, askin kalbimize dogru bildik bir yolculuk yaptigi ve bir süre sonra da bu yolculugunu noktaladigi üzerine. Ben de bu konuda ne düsünecegimi bilemiyorum pek. Bu hikayeleri yazma fikri basta kolay gözükmüstü ama nasil da zor oldugu sonradan anlasildi.
Sibel K. Türker güclü kalemiyle bu kez Askin Kalplerimizdeki Mutat Yolculugunun haritasini ciziyor. Hepsi birbirinden vurucu on dört öykülük bu büyülü cografyada, okuyucunun yolu kimi zaman bozkir ortasinda unutulmus ic denizlere düserken kimi zaman bos evlerin hayaletleriyle, rüya kacakcilariyla kesisiyor. Askin Kalplerimizdeki Mutat Yolculugu, Sibel K. Türkerin gercek ile gerceküstü arasinda iz sürdügü, es gecilmemesi gereken bir kitap.