Özdemir Asafin sairdeki ikinci kisi problemini, ikinci kisi ile kendi arasindaki bagintilari cesitli yönlerden derinlestirdigi, yasayisini dolduran davranislari soyutlastirarak bir düsünce planina yükselttigi, bunu yaparken de, 1950 siirinin ortak bicim anlayisindan ayri, özel bir dil kullandigi görülür; celismeli, oyunlu bir mantik düzeninde misra sayisini cok kere en aza indirdigi de olur.
Behcet Necatigil
Özdemir Asaf 1950lerde kisiligini buldugu, siirinin özelliklerini belirginlestirdigi zaman, bütün akimlarin disinda bir sairdi. Düsünceleri, duygulari yogunlastirip kisacik siirler yazisiyla Uzak Dogu ülkelerinin bilge sairlerine benziyordu. Bu özelligiyle Garip akiminin ilk günlerine de baglanabilirdi, ama o akim icinde fazla bir yer tutmayan bu anlayis, Özdemir Asafta düsünceye iyice agirlik verilerek benimsenmis, özenle islenmis, gelistirilmisti. Siir düsüncelerin, duygularin yogunlastirilmasinda araniyordu. Uzun siirlerde bile parcalarin bu anlayisla ele alindigi acikti. Memet Fuat
Cicek Senfonisi - Toplu Siirler cagdas Türk siirinin en özgün isimlerinden biri olan Özdemir Asafin sagliginda yayimladigi yedi siir kitabini bir araya getiriyor Dünya Kacti Gözüme, Sen Sen Sen, Bir Kapi Önünde, Yumusakliklar Degil, Nasilsin, Cicekleri Yemeyin, Yalnizlik Paylasilmaz.